Mezopotamya’nın Gizemleri Sizi Bekliyor

Paylaş
Yüzlerce yıllık tarihi, kendisine has kültürü ve bir mozaiği andıran yapısı ile birbirinden farklı toplumlara ev sahipliği yapmış ülkemizin Güneydoğu’su, tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan bu coğrafyayı görmediyseniz, çok şey kaybetmiş olabilirsiniz. Sizin için Mezopotamya’nın gizemlerinden birkaçını derledik.

Mardin


Mimarisi, kültürel yapısı, doğal güzellikleri, tarihi ve görsel değerleri ile sanki saatlerin durduğu bir mekan olan Mardin, Güneydoğu’nun en epik şehirlerinden biridir. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan şehirde çok sayıda han ve kervansaray yer almaktadır. Mardin adının Farsça, Yunanca, Arapça ya da Süryanice’den geldiği rivayet edilmektedir. UNESCO tarafından dünya mirası listesine dahil edilen 100 kültürel varlıktan biri olan Mardin’in, özellikle Artuklular zamanından kalma taş yapıları, zamana meydan okuyan şiirsel bir mimari yaratmıştır. Şehir merkezine 5 km mesafede bulunan Deyrulzafarân Manastırı, milattan önceki dönemlere ait bölümleri olmakla birlikte, dördüncü yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. 1293-1932 yılları arasında Süryani patriklik merkezi olan manastır, Zafaran olarak da bilinir. Kent tarihinde önemli yeri olan yapılardan biri de Zinciriye Medresesi’dir. Mardin’i ziyaret ederseniz geziniz sırasında telkâri atölyelerine uğramayı ihmal etmeyin. Süryanilerin en önemli miraslarından olan telkâri sanatı, gümüşün usta ellerde şekil almasıyla yapılıyor.





Şanlıurfa


Eski isimleri Ur, Orhei, Orhay, Vurhai, Ruha ve Edessa olan Urfa ili, Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği başarıların hatırasından dolayı 1984 yılında TBMM kararıyla ‘Şanlı’ unvanını almıştır. Kent merkezinin altında bugünkü Balıklıgöl’ün kuzeyinde yapılan bir keşif sonucu, Şanlıurfa’da insan yerleşiminin M.Ö. 9500’e Neolitik döneme kadar uzandığı anlaşılmıştır. 11.500 yıllık tarihi boyunca kent, Ebla, Akkad, Sümer, Babil, Hitit, Hurri-Mitanni, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans gibi uygarlıkların egemenlikleri altında yaşamıştır. Kent merkezi Orta Doğu tarzında son derece canlı bir çarşı etrafında gelişmiştir. 1175 tarihinde Musul hükümdarı Nureddin Zengi tarafından kiliseden çevrilmiş olan Ulucami; Halil-ül Rahman ve Ayn Zeliha; dünyanın ilk üniversitesinin ve gözlem evinin bulunduğu Harran, Şanlıurfa’da gezebileceğiniz yerlerden sadece birkaçı…





Gaziantep


Ruhunu eşsiz bir mücadeleci güç ile yaşatan, Mezopotamya’nın en önemli simge şehirlerinden bir diğeri Gaziantep… Geçmişinde Hitit, Asur, Pers, Makedon ve Komagene gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapan Gaziantep, Milli Mücadelede Fransız işgaline karşı yaptığı kahramanca savunma sebebiyle de TBMM tarafından Gazi unvanını almıştır. Şehirde, tarihindeki tüm bu gücü görmemize fırsat verecek ilk durak ise Kent Müzesi. Gaziantep’in kronolojik geçmişi, kültürel, sosyopolitik ve etnografik özelliklerinin tanıtıldığı bu müze akıllarda şehrin silüetini çiziyor adeta. Bu müze kadar güçlü, adım attığınız her bir toprak parçasının tarihten bir iz olduğunu gözlemleme fırsatı bulacağınız Zeugma Antik Kenti ise Hellenistik dönemin izlerini, Roma İmparatorluğu’nun şartlarını inceleme fırsatı sunuyor. Birçok kıymetli eserin toplanmış olduğu Zeugma Mozaik Müzesi’nde Roma ve Antik döneme ait sayısız mozaik, Roma dönemi çeşmesi, heykel ve lahitler bulunuyor. Gaziantep Kalesi, Mutfak Müzesi, Medusa Cam Eserler Müzesi ve daha fazlası için haritanızda işaretlemeniz gereken birçok nokta olacak.





İçeriğe emoji ile tepki verin
Editör’ün seçtikleri