Alkali beslen, zinde kal!

Paylaş

Son zamanların sağlıklı beslenme trendleri arasında gösterilen alkali beslenme prensibi hakkında merak edilenlere bir göz atalım.


Alkali beslenme nedir?


Alkali beslenme, vücuttaki pH değerini asidik yönden alkali yöne çevirir. 0-14 arasında olan pH skalasında 7 nötr, 7’nin altı asidik, 7’nin üzeri ise baziktir, yani alkali durumudur. Peki, neden alkali beslenme gereği duyuyoruz? Günümüzde çok fazla tüketilen kızartma, rafine gıda, beyaz un gibi gıdalar vücut pH değerinin asit yönüne kaymasına neden oluyor. Fakat sindirim ve boşaltım sistemleri dışındaki tüm organlar alkali düzeydedir. İnsan kanının pH değeri 7,4’tür. Vücuttaki pH değeri bu değerin üzerine çıkarsa ya da bu değerin altına düşerse yani asidik yöne kayarsa vücut, hastalıklara açık hale gelir. Bu yüzden beslenme alışkanlıklarımızı değiştirip alkali ağırlıklı beslenmeliyiz ki asidik gıdalardan alınan pH oranı düşürülebilsin, vücut pH değeri dengede kalabilsin.

Alkali beslenirken nelere dikkat edilmeli?


Alkali beslenme, yüksek protein, yüksek yağ ve düşük karbonhidrat diyetlerinin tam tersi bir beslenme disiplini. Alkali beslenme diyetinin nerdeyse yüzde 80’i alkali besin tüketimine ve yüzde 20’si de, pH dengesini kuracak kadar asitli besin yemeye dayanıyor. Alkali diyette dikkat edilmesi gereken en önemli nokta düzenli olarak alkali su tüketimidir. Organlarımız çoğu, özellikle de böbrekler düzgün bir pH için önemli rol oynuyor. Bunun için ise doğru besinlere ihtiyaç duyarlar. Asit fazlalaştığı zaman, vücut dışarıdan alkali takviyesiyle bunu dengelemek ister. Alkali kanda bulunan bir maddedir ancak pH seviyesindeki karmaşaya kan çok fazla tolerans gösteremez, o yüzden alkalinin alınacağı kaynak kan olamaz. En iyi alkali kaynakları iç organlar ve dokulardır. Bunlar yeterli pH seviyesine gelebilmek için gerekli toleransı gösterirler.

Alkali besinler


Meyvelerin çoğu alkali besinlerdir. Kalsiyum, magnezyum ve potasyum yeşil sebzelerde bol miktarda bulunuyor. Alkali bakımından en zengin besinler arasında; avokado, brokoli, salatalık, lahana, sarımsak, karalahana, maydanoz, ıspanak, domates, kereviz sapı, buğday çimi, zencefil, hindiba, soya filizi, pazı, tatlı su yosunları, ısırgan otu, kuşkonmaz, karpuz, çörekotu, kavun, zeytinyağı, nane, kekik, karbonat, doğal tuz, rezene, bakla, enginar, turp, taze nane, maden suyu, kabak, zerdeçal ve alkali suyla yapılan yasemin, ıhlamur, nane, papatya çayı sayılabilir. O nedenle alkali beslenme listesine bu besinler dahil edilebilir.


Alkali su nasıl yapılır?


2 litre suya yaklaşık 1 yemek kaşığına yakın karbonat koyun ve karıştırın. Gün boyu bu suyu için. Hatta sıcak veya soğuk içeceklerinizde bile bu suyu kullanabilirsiniz.



-Uygulamadan önce bir uzmana danışmalısınız.-

 

Alkali beslenmenin püf noktaları:

  • * Tercihen organik olmak üzere bol bol sebze ve meyve tüketin.
  • * Hazır meyve suyu ve asitli içecekler tüketmeyin.
  • * Günde en az kilogram başına 40 ml su için.
  • * Kırmızı et yerine beyaz et ya da balık tercih edin. Et ve diğer hayvansal gıdalarla birlikte alkali olan sebzeyi bol tüketin.
  • * Fastfood, işlenmiş gıda, GDO’lu gıda ve hazır meyve suyu, asit oluşumuna neden olduğu için bu gıdalardan kaçının.
  • * Stresten uzak durun.
  • * Açık ve temiz havada yürüyüş yapın.

Beslenme alışkanlıklarının veya diyetlerin kişiden kişiye farklılık gösterdiğini unutmayın. Alkali beslenme diyeti sağlık açısından önem taşıdığı gibi dikkat edilmesi gereken pek çok detaya da sahip. Dolayısıyla lütfen herhangi bir diyet ya da beslenme programını uygulamaya geçmeden önce doktorunuza danışın.
İçeriğe emoji ile tepki verin
Editör’ün seçtikleri